15 Nisan 2020 Çarşamba
EKMEKLİĞİM-1
Her zaman sipariş olmaz. Bu da kendimi sevindirmek için. Mutfağım da şenlensin ama değil mi?
Biraz boya,biraz beton efekti birkaç magnetöbiraz da hayal gücü...
İşte size Alaçatı'da bir ev.
Daha ne olsun?Sağlık,huzur,bereket olsun.
9 Nisan 2020 Perşembe
YEĞENLERİME HEDİYELER
Evde kalmak elzem olunca vakit hepimiz için çoğaldı. Blog da bundan nasibini almalı. Pek çok taslak hazırlamış bırakmışım. Bu da onlardan biri. Koşturmalar arasında
tamamlayıp paylaşamamışım.Bu kutucuklar yurt dışında yaşayan yeğenlerim için hazırlandı. Çoktan sahiplerini buldular, kilometrelerce uzağa uçtular ama ben ancak buraya kayıt bırakabiliyorum. Beceriksizlik deyin,tembellik deyin haklısınız kabulüm.
Beton efekt her yerde...Çatlatmalar da yardımcısı.
Hamur kabartma en sevdiğim tekniklerden biri. Farklı bir boyut vermesi objeye değişik bir güzellik katıyor.
Eskitme olmadan olmaz. Pütürlü doku da ayrı bir orijinallik kattı.
Bu kutumuz da kardeşlerden diğerinin. Aynı tekniklerle çalışıldı. Farklı olarak stencil baskı ve rölyef pasta kullanıldı.
Şu zor günleri atlatalım sağlıkla güzel günlerde kullansın kuzularım. Hoşça kalın,sağlıklı kalın.
ÜNİVERSİTE HEDİYELERİ
Bu kaçıncı takı kutusu acaba boyadığım. Üniversite kazanan bir kızımıza hediye oldu bu kutumuz da. Başarılı ve mutlu bir eğitim hayatında güle güle kullansın kızımız.Hatıralar koleksiyonuna dahil edelim
bunu da.
EKMEKLİK-2
Emeklilik yaramayan tiplerden olunca boş duramayangiller sınıfına geçiveriyorsunuz birden. Ben de o sınıftanım işte. Boyadıklarım odaları işgal etmeye başlayınca. siparişe döndü bizim boyamalar.. Bu ekmeklik de ilk siparişlerimden biriydi. Fotosuna rastlayınca sizlerle paylaşayım, burada da bir kayıt olarak dursun istedim.
Beton efekti gerçekten çok güzel bir malzeme. Pek çok çalışma yapabiliyorsunuz.
Bu ekmeklikte hamur kabartma da çalışmıştım ancak yakından çekmemişim.
Sevimli olmamış mı sizce de? Hobilerinizin hayatınıza renk katması dileğiyle hoşça kalın.
24 Mart 2020 Salı
KİRAZ AĞACI
Bu günlerde ortak duamız virüsün bir an önce kaybolup gitmesi. Çok güzel,sağlıklı,baharın gönlümüze geleceği günlerde görüşmek dileğiyle hoşça kalın.
25 Şubat 2020 Salı
GELİNCİK TARLASINDA
Gelincik tarlasında dolandım durdum günlerce.
Önce gelincikleri döktüm ve boyadım. Lalelerin her rengi oluyor ya belki bir gün gelincikler de mavi açar değil mi?Sonrasında tablo tabanını hazırlayıp eskittim.
Çerçeve kenarındaki süslemeleri de taş tozundan döktüm ve boyadım. Maviş gelincikleri de tabloya yerleştirdim.
Sonunda da sahibini buldu ve yerine yerleşti.
Güle güle kullanılsın.
30 Ocak 2020 Perşembe
SİMİTÇİ SEHPAM
Bir yoğunluk,bir koşturmaca, bir sene içinde gelen iki torun,Ünye,Görele,İstanbul üçgeni; ev,atölye... Sevgili blogum sen kıyıda köşede mahzun. Hep aklımdasın ama bunu bil. Nihayet yavaş yavaş rutine dönmeye başladım.
Bu koşturmaların arasında bir şeyler üretmeye de gayret ediyorum.
Simitçi tepsim bir hayli uğraştırdı ama değdi diye düşünüyorum. Çalışırken birkaç eskitme tekniğini bir arada kullandım.
Atölyede çalışma tüm hızıyla sürüyor. Diğer ürünleri daha sonra paylaşmak üzere hoşça kalın.
27 Ocak 2020 Pazartesi
İNSAN VE DEPREM
İnsanın hikayesi hazindir aslında. Engebeli bir arazide koşuyor gibiyiz hepimiz. Mutluluklarımızı o engebeler arasındaki kısa mesafelere benzetiyorum ben. Biraz durulup soluklanılacak,yavaş gidilecek düzlüklerimiz onlar. Biliyoruz ki önümüzde yine bir üzüntü,sıkıntı olacak ancak koşmaya devam ediyoruz. Bir noktada yine soluklanacağız umuduyla... Hâsılı yine bir engel atlamak zorundayız. Deprem bu ülkenin en büyük zorlarından.. Bugün Elazığ'da olmasak da yüreklerimiz orada,travmalar içimizin derinliklerinde her an hazır. Elazığ için,İstanbul için,vatanımız için dualarımız da. Ancak koşuya devam etmek zorunlu... O halde insanın hikayesi hazin değil de nedir?..
Bu peçeteliği epey zaman önce kolajlamıştım. Resimlerinde bir mutluluk,bir enerji yakalamıştım. Koşmaya devamsa eğer buradaki renkler güzelliğinde soluklanmalarımız olsun.
4 Ocak 2020 Cumartesi
BU AŞK BAŞKA AŞK
Sabah, çisil çisil yağan yağmuruyla karşıladı beni dünya... Gözüm yağmurlarla can bulan dereciğe takıldı birden. Suyu boz bulanık olmuş,deryasına kavuşmaya koşuyor. Suladığı toprağa hayat vermekten vazgeçmeyen bir çaba bu. İnsan da öyle değil mi kurakken incecik bir yağmurla canlanıveren... Yalnızdım evde. Rutin işlere dalmış,kıyı köşe toparlarken hatıra defterim geçti elime ve arasında bu küçücük mektup... Yağmurlar yağdı,çiçekler açtı,gökkuşağı rengarenk doğdu yüreğime. Evlat, sen ne büyük nimetsin.coştursan da yorsan da üzsen de güldürsen de kabulümsün. Bulanıp bulandırsan da durulup aksan da canımdan,canımın canından bir parçasın ki aşkla nakşolmuşsun hayat verirsin yüreğimize.Ey evlat nimeti veren Rabbim ne yücesin!..
1 Ocak 2020 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)