28 Ağustos 2018 Salı

GURBET VE HASRET






Sakin bir Görele sabahından merhaba.Kış boyunca yaz aylarının rehavetini yaşamayı umarken yolum hep yollara düştü. Bu yıl sanki hiç evimde kalamadım gibi geliyor bana. Şimdi de Görele'deyim. Annemler yıllardır baharla beraber memlekete gelip yaz aylarını burada geçiriyorlar.
Kısacık bir süre için Amerika'dan babaanne,dede ziyaretine gelen yeğenlerimi görmek için geldim yine. Yıllardır görmemiştim. Onlarla birlikte olmak çok güzel. Keşke ayrılıklar hiç olmasa.
Onlar artık birer genç kız ve ne yazık ki başka dünyaların insanları olarak büyüdüler. Hayat ne garip...
  Geleceklerini duyunca hediye arayışına girdim ancak nelerden hoşlanacaklarını bilemiyordum en sonunda birer kutu hediye etmekte karar kıldım. Halalarının el emeğiyle yapılmış bir hediyenin onları mutlu edebileceğini düşünmekle çok da iyi etmişim. Öyle sevindiler ki ben de çok sevindim.




F



  Elbette ki herkes kendi hayatını yaşıyor ancak yeğenlerime baktıkça içim sızlıyor. Bunca zamanın
birbirimizden çok uzaklarda yaşanmış olmasını yüreğim kabullenemiyor bir türlü. Üstelik onların kan bağı olan sadece biz varız ve kardeşim yani babaları, o adını anmak istemediğim hastalıkla mücadele ediyor.Gençlikte verilen bazı kararların ne kadar yanlış olabileceğini ve ailelerin bu kararlardan nasıl etkilendiğini,insana nasıl acı verebileceğini,anne babaların evlat hasretini ve çaresizliklerini görüyorum. Düşünebiliyor musunuz bu çocuklar artık Amerikalı.Anne baba Türk olsa da orada doğup büyüdüler. Orayla bağ kurdular. Evet,zahirde ve maddede güzel bir hayat yaşıyorlar ama özde kültürlerini,inançlarını hepten kaybettiler.Gelmeyi hiç düşünemiyorlar. Yarın öbür gün ne olacak?..
  Bugün yolcu edeceğiz onları. Yuvalarına uçacaklar. Kendi canlarından kimse yanlarında olmadan babalarına destek olmaya çabalayacaklar. Ve en acısı ilerleyen zamanlarda belki de burayla bağları hepten kopacak.
   Ne olur herkes kendi vatanında yaşayıp mutlu olmanın yollarını arasın.