22 Temmuz 2018 Pazar

KALBİM EGE'DE KALDI




      Gezmek güzel... Bu yıl ilk defa Ege'ye doğru gidelim dedik. Zaman kısıtlıydı, görmek istediğim her yeri göremedim ama başlangıç için hiç de fena değildi. Efes'i çok merak etmeme rağmen yolumuzu o tarafa düşüremedik. Alaçatı da merak ettiğim yerlerdendi ancak aradığımı bulabildiğimi söylersem yalan olur. Evet; evler, sokaklar,begonviller çok güzel ama turizm merkezi haline gelince günlük hayatın dinginliğinden uzaklaşmış. Urla daha yaşanabilir diye düşünmedim değil.
     Bu anlamda Bergama'yı daha çok sevdim. Denize kıyısının olmaması hayatını kurtarmış belki de. Orada doğal bir yaşantı var.
Antik kent ise son derecede etkileyici. Ülkemizdeki kültür varlıklarımızı tanıtmakta yetersiz kalıyoruz. 8500 yıllık bir miras gözlerimizin önünde çoğumuz farkında değiliz.  Turistler kıymetini bizden iyi biliyor.




                                                   Antik tiyatro çok etkileyici.
                           Tiyatroya bağlanan tünel.




Bir fotoğraf makinem olmadığına hiç bu kadar esef etmemiştim. Cep telefonuyla ancak bu kadar.
Küçük bir not eklemek istiyorum: Antik kente teleferik hizmeti var ancak hele de birkaç kişiyseniz epey tuzluya mal oluyor.  Gezi ücreti de cabası. Aslında yukarı çıkan bir yol var kısa bir bölümü dik ama rahat bir yol . Tabelası filan yok. Üstelik manzarası da çok güzel. Aracınızla gittiyseniz  Kestel Barajının harika görüntüsüyle yolculuk yapabilirsiniz. Yalnız sormazsanız sadece teleferikle çıkılıyor zannedebilirsiniz.


Antik kente çıkan yol boyunca Kestel Barajı'nı izlemek keyifliydi. Kaplumbağacık ise günün neşesi oldu.
     
      Vakit çok kısa,kaptan fazla yorgundu. Ayvalık,Çanakkale hep kısacık zamanlara sığmaya çalıştı. Şuna da inandım ki bizim kadınlarımız gezip görmeye daha meraklı ve ilgili. Sanki eşlerimiz daha çabuk mu yoruluyor ne?
     Ege görebildiğim kadarıyla güzel ne var ki ağaçsız tepeler gözü yeşile alışmış olanlarda bir boşluk hissi uyandırabilir.
     Ve son söz. Her zaman küçük ,sakin yerleri çok sevmişimdir. Mutlaka görüp bir-iki gün olsun yaşamak istediğim Akyaka,Şirince,Germiyan Köyü,Birgi... Bir başka bahara kalınca kalbim de Ege'de kaldı.

6 yorum:

  1. Yareme tuz diye yakamoz bastım,tek şahidim aydı aman aman ...Bir elimde defne ,bir elimde sevdan,kalbim Ege'de kaldı.
    Bu ağıt en çok Ege'ye yakışırdı :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vatanımızın her yeri güzel.Ege'nin de ayrı bir güzelliği var. Toprağımızın her karışının kıymetini bilmek gerek.

      Sil
  2. Hepsi katıldığım gözlemler, Alaçatı Ege köyü ruhunu kaybetmiş çoktan ama Urla'da hala umut var. İzmir ve genelinde Ege'de yeşil az. Çorak ve çıplak görünüyor pek çok yer. Coğrafi yapı ile alakalı ama ağaçlandırma adına çabalar da az.
    Güzel yerler gezip fotoğraflamışsınız. Tadı damağınızda kalmış, kaptanı dinlemeyin yine gelin:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rabbim nasip etsin de yine yolumuz düşsün. Şirince Şirinceliğini yitirmeden,Akyaka'ya kara gölgeler düşmeden. İnşaallah...

      Sil
  3. Ege en sevdiğim. İnsanın kalbinin ege de kalmaması imkansız da keşke dediğin gibi kıymeti bilinse..
    Alaçatı asla sezonda gidilecek bir yer değil. Kışın benim daha çok hoşuma gitmişti mesela..
    Akyaka, şirince aşık olunası tabi de benim en vazgeçilmezim bozburun oldu tavsiye ederim..

    YanıtlaSil
  4. Merak ettim şimdi Bozburun'u. Daha önce duyduğumu hiç hatırlamıyorum. Nasip olur inşallah ne diyeyim.

    YanıtlaSil