Haneler kurulur... Yeryüzünde bir çiçek daha açmıştır...
Zaman geçer ,duvarlarda sesler yankılanmaya,döşemelerde minik adımlar adımlamaya başlar. İşte şimdi yuva olmuştur haneler.
Yıllar bir su misali akıp gider. Minik adımlara başka sesler, başka adımlar da karışır. Hayat fışkırır evlerden acısıyla tatlısıyla. Çoluk çocuk bir hareket ve dahi bereket... Hayat hep öyle sürecek sanırsın. Sanki hep böyleydi bu yuva. Sanki o haneyi iki başla kurmamışsın. Sanki her daim ça çoluk... Gün gelir, bir de bakarsın ki yanın yören boşalmış. Kızın telini duvağını almış yuvadan uçmuş,oğlun apayrı dünyalarda. Hayatın rengi de kalmamış pek...
İşte tam da o zaman
bir el dokunur yüreğine yeni bir ses
farklı bir soluk. “Gelin kız”dır o taze soluk. “Gelin” ne güzel söylemiş
atalar. “gel” “gelin” Evler kuran yeni
baharlar getiren gelin…
Bu zarif kavanozlar da
gelin kızımdan Öğretmenler Günü hediyesi. Elleriyle boyamış
süslemiş. Var olsun, hanesini “yuva” yapmaya “gel”sin gelin kızım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder