Yüce Rabbimizin cennetine emredip: "Kullarım için hazırlanıp süslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup, benim yurduma ve ihsanıma istirahat için gelmeleri yaklaştı." buyurduğu güzelim Ramazan ayına yeniden ulaşmayı nasip etti yerlerin ve göklerin sahibi. Hamdolsun.
Oruç nimeti insanı şöyle bir silkeleyip nefsini dize getiren, içine dönüp kendine bakmasını,eksiklerini görüp düzeltmeye niyet etmesini sağlayan ne büyük bir ihsan.
Oruçlu,başkalarına karşı şefkat ve merhamet sahibi olacaktır. Oruç tutmak sûretiyle açlık ve susuzluk ızdırabını tadan kimse; aç ve susuz kalanların hallerini düşünecek, onlara şefkat ve merhamet elini uzatacaktır. Böylece ibadetler sadece Allah rızası için yapıldığı halde inancımızın sosyal hayat anlayışının da inananlara yeniden hatırlatılmış olmasında ne güzel hikmetler var. Faydalananlardan oluruz inşallah.
Bu duygular içindeyken birden aklıma Merzifon'da yaşadığımız ilk Ramazan ayı geldi.Çocukluğunda ve genç kızlığında mahallesindeki İsmail amcanın balkonundan çaldığı tenekeden davuluyla uyanıp her sahurda aynı maniyi -Yeni cami direk ister /Söylemeye yürek ister/Benim karnım toktur ama/Arkadaşım börek ister-dinleyen biri için karlı bir Ramazan gecesinde kulaktan kalbe dolan ezgilerle uyanıp bir elektrik direğinden yayılan ışığın masalsı güzellikte sunduğu kar yağışının eşliğinde "Yıldızların Altında"yı dinlemek ve bu görsel şöleni seyretmek bulunmaz bir güzellikti.
O ezgilerle kulaklarımızı şenlendirenlerin "Merzifon Belediyesi Bando Takımı"olduğunu sonradan öğrenecektim.
O yıllarda bu takımın üyeleri ellerinde enstrumanları ezgileri çala çala mahalleleri dolaşırlar her mahallenin belli bir noktasında da mini bir konser verirlerdı. Bugün her şey gibi bu gelenek de değişmiş görünüyor. Şehir büyüdükçe yaya dolaşılamaz olmuş. Artık arkası açık bir kamyonet üzerinde ezgileri icra ediyorlar. Eski büyüsü kalmamış pek.
Merzifon'un eski mahallelerinden yıllar önce çektiğimiz iki görüntü.
Selam olsun o günlere... Hayırlı ve bereketli Ramazanlarımız olsun.
Ne güzel bir hatıra, keşke şehirlerimizi bu kadar hızlı bozmasak, tarihimizi orjinal eski şehirlerimizi korusak, artık Ramazan ruhunu yasamak çok daha zor, insanlar bile birbirine gidip gelmez olmuş. Size de hayırlı ramazanlar. Bol ibadet ve hatırlar geçer ins
YanıtlaSilYabancıarın en güzel yönü eski ve tarihi yapılarına sahip çıkmaları. Resimlerde gördüğümüz şehirler eski ama bakımlı.
SilÇocuklukta geçen çoğu şey tatlı bir hatıra olarak kalıyor. Biz de inşaallah çocuklarımızla hoş anılar kalacak ramazanlar paylaşırız. Fırsat günleri ramazan, bereketiyle hayırlara vesile olsun.
YanıtlaSilHepimiz için hayırlara vesile olsun.
YanıtlaSil